Literatürler

Dental Seramik Ve Titanyum İmplantların Manyetik Rezonans Görüntülemedeki Artefakt Özellikleri

Amaç

Titanyum ve seramik dental implantların, çeşitli izotropik 3 boyutlu mrg metodları kullanarak görüntülerinin değerlendirilmesi

Materyal metod

21 dental implant(7 seramik,14 titanyum) in vitro olarak 3 yöntemle görüntülendi.

-FEE- isotropik olarak çözümlenebilen 3 boyutlu gradiyent eko zamanı

-SE-turbo spin eko zamanı

-UTE-ultra-kısa echo zamanı

İmplantların hacimleri ölçüldü.

Sonuçlar

Seramik implantlar ve dış sınırları her vakada iyi şekilde gözlenebildi. İncelenen MRG tekniklerinde anlamlı bir fark gözlenmedi. İmplant ve çevresindeki agaroz jeli arasındaki geçiş artefaktsız olarak her vakada gözlendi. FE ve SE arasında, UTE ve SE arasında anlamlı fark gözlendi.

Sonuç

MRG tekniğinin peri-implantitis diagnozu, anatomik yapıların değerlendirilmesi ve implant planlamasında kullanımı günümüzde çok limitlidir ve daha sık kullanılabilir. Ancak çevrede görüntülemeyi bozucu materyal olmamalıdır. MRG teknolojisi titanyum implant vakaları için uygun değildir. Seramik implantlar kullanıldığında MRG bir seçenektir.

Anahtar noktalar

MRG seramik implantların artefaktsız görüntüsünü verir.

Titanyum implantlar SE tekniğinde hataya neden olur.

UTE tekniği, FEE tekniğinden artefakt açısından daha iyi bir özellik geliştirmemiştir.

GİRİŞ

Tedavi planlamasında MRG yumuşak doku yapılarının görüntülemesi açısından önemli rol oynayabilir.

İmplant kaybı olmaması için peri implanter enfeksiyonun erken görüntülenmesi önemlidir. Peri implantitisin önlenmesi tedavisinden daha ucuzdur.

DVTnin osseintegrasyon değerlendirilmesinde problemli olduğu görülmektedir. Hastaların radyasyona maruz kalması, yumuşak doku kontrastının limitli olması ve artefakttan dolayı titanyum ve seramik implantların arayüzünün gözlenememesi nedeniyle inflamatuar durumun değerlendirilmesi mümkün olmamaktadır.

Yumuşak dokuların yüksek kontrastta görüntülenmesinden dolayı MRG radyasyonsuz alternatif sunar. Ancak MRG metal hassasiyeti ve artefakt yaratmasından dolayı sınırlıdır. Çoğu vakada titanyum implantlar değerlendirilemezken, seramik implantlar artefaktsız olarak görüntülenir.

İmplant yerleştirilmesinden sonra implantın görüntülenmesinde MRG uygulanabilirliğinin değerlendirilmesi için, çeşitli 3 boyutlu MR ölçüm sekansları SE,GET,TE titanyum ve seramik implantlarda artefaktlar açısından değerlendirilmiştir.

MATERYAL METOD

İmplantlar

  Totalde 2 seramik 6 titanyum olmak üzere 8 farklı implant türü incelenmiştir. 3 vakada aynı tür implantın birden fazlası kullanılmıştır. (yani 3 numaralı implanttan 7 , 6 numaralı implanttan 3, 8 numaralı implanttan 6 adet). 3 ve 8 numara farklı 2 grup içermektedir. Gerçeğe en yakın koşulları sağlamak için bütün implantlar steril paketinden çıkarılmıştır ve deneyden hemen önce steril edilmişlerdir. Her implant agaroz içine gömülmüş ve standartize MR protokolü kullanılarak değerlendirilmiştir.

MR- Öçüm protokolü

Özel bir teknik olarak metal indüklenmesinden oluşan sinyalin engellenmesi için ultra-kısa UTE sekansı da değerlendirilmiştir.

Data analizi

Sekanslar ve implantlar asıl implant volüm ölçüleri baz alınarak karşılaştırılmıştır.

SONUÇLAR

Titanyum implantlarda önemli derecede artefakt ve deformite gözlenmiştir.

DVT’ deki gibi geniş artefaktlar gözlenmemiştir. Artefaktlar implantların yakın komşuluğuyla sınırlıdır.

Seramik implantlarda areifakt gözlenmedi ve implantın dış sınırları efektif bir şekilde değerlendirilebildi.

Ölçüm sekansından bağımsız olarak, ortalama relativ hata titanyum implantlar için %1000 iken seramik implantlar için %5 olarak gözlemlenmiştir. MR ölçüm sekansları içinde titanyum implantlar için FEE ve SE arasında ve UTE VE SE arasında anlamlı fark görülmüştür. Seramik implantlar için bir fark görülmedi.

 Titanyum implantların gerçek volümleri ve MRG ölçümleri karşılaştırıldığında her sekans için yüksek derecede anlamlı sonuç bulunmuştur. Seramik implantlarda anlamlı fark FFE ve SE için var iken UTE için yoktur.

Ortalama ve standart sapma için birden fazla olan 3,6,8 numaralı implantlar incelenmiştir. Birkaç kere ölçülen titanyum implantlarda bile önemli farklılıklar görülmüştür.

TARTIŞMA

  İlginç olarak en büyük farklılıklar ve hatalar her implant çeşidi için SE tekniğinde görülmüştür. UTE ve FFE anlamlı farklılık göstermedi. Önemli fark sadece titanyum implantlarda gözlendi. Bunun nedeni titanyum tarafında oluşturulan güçlü manyetik alandır. Artefakttan dolyı MRG titanyum implantlar için alternatif bir geleneksel görüntüleme yöntemi değildir. Ancak seramik implantlar ve yakın komşulukları  net ve iyi bir şekilde görüntülenebilir. Bu nedenle MRG seramik implantların iyileşmesinin izlenebilmesi için alternatif metod olarak düşünülebilir.

Güncel data

  Duttenhofer ve arkadaşları, titantum ve seramik implantların pre operatif planlama ve post operatif takip doğruluğu için MRG ve geleneksel x-ray metodlarını in vitro olarak karşılaştırmıştır. Pre operatif görüntülemenin her metod için aynı olduğunu göstermişlerdir. Ancak post operatif olarak titanyum implantlarda önemli derecede distorsyon görülmüştür.

  Mbatsuura ve arkadaşları 6 farklı seramik implantı, saf titanyumu ve titanyum alaşımlarını artefakt duyarlılığı açısından incelemiştir. Sonuçlar diğer çalışma sonuçlarını doğrulamıştır; seramik implantlarda metallere göre daha az artefakt vardır.

  Bu çalışma da doğrulamıştır ki MRG, altın standart olan X-ray görüntülemeye eğer yakın komşulukta metal bir obje olmadığı sürece alternatif olarak kullanılabilir.

Kısıtlamalar

 İmplantın konumunun ve yönünün statik manyetik alanın yönüne olan etkisi sistematik olarak incelenmedi. Bununla birlikte sonuçların değişkenliğinden, titanyum implant kaynaklı artefaktlar ile implant oryantasyonu arasında önemli bir ilişki olduğu çıkarılabilir.

  Bu çalışmada kullanılan değerlendirme metodu mümkün olabilecek distorsiyonları içermemektedir.

  Ayrıca bu çalışmada kullanılan ölçüm sekansları klinik rutinde kullanılan sekanslar değildir.

  Not:

Spin eko

Spin-eko sekansı MRG’de konvansiyonel sekans olarak bilinir ve MRG’de halen en sık olarak kullanılan sekansdır.

Gradient eko

Aslında Spin-eko ile mükemmel anatomik detay elde edilmektedir; ancak bu sekansın bazı dokuların fizyolojik özelliklerini tam olarak yansıtmaması ve inceleme süresinin uzun olması gibi dezavantajları vardır. Bununla birlikte son yıllarda Spin-eko, “Fast Spin-eko (FSE)” veya “Turbo Spin-eko (TSE)” sekansları adı altında modifiye edilmiş ve inceleme süresi belirgin derecede kısaltılmıştır. Bu dezavantajları ortadan kaldırmak için 80’li yılların sonlarına doğru, “Hızlı görüntüleme yöntemleri” adı altında Gradiyent-eko sekansı geliştirilmiştir. Bu tekniğin avantajlarını kısaca sıralayacak olursak; Spin-eko’ya göre çok kısa sürelerde görüntü elde edilebilmektedir; buna bağlı olarak hareket artefaktları daha az problem yaratmaktadır ve hızlı görüntülemeye sekonder olarak kardiyak incelemelerde olduğu gibi fonksiyonel bilgiler veren görüntüler elde edilebilmektedir. Bunlara ek olarak, gösterdiği doku kontrastı özellikleri sayesinde günümüzde hızla gelişmekte olan MR anjiyografi yapılabilmekte ve yine tekniğin hızlı olmasına bağlı olarak 3 boyut (3 Dimention=3D) görüntüleri elde edilebilmektedir (bu sayede uzaysal rezolüsyon belirgin derecede artmaktadır). Aslında 3D tekniği her sekans tipinde uygulanabilir; ancak inceleme zamanının kısa olması ile pratikte sadece Gradiyent-eko sekansı buna izin vermektedir (bu konu ileride tartışılacaktır). Bu tekniğin bu kadar değerli özellikleri yanında belirgin dezavantajları da vardır; bu tekniğin kendine özgü doku kontrast özellikleri olduğundan dolayı Spin-eko ile elde ettiğimiz dokular arasındaki kontrastı, Gradiyent-eko ile tam olarak elde edemiyoruz.

Ultra kısa eko zamanı/ ultra hızlı görüntüleme

  Bu teknik yine kısa zamanda görüntü almaya yarar. UTE diğer geleneksel tekniklerin az veya hiç sinyal üretmediği kıkırdak, kortikal kemik, tendon , diz kasları ve diğer rijid materyallerde kullanılır.

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı