Literatürler

Zirkonyum İmplantların Klinik Ömürlerinin Sistematik Olarak İncelenmesi

Odaklanılan soru

            Bu incelemenin amacı aşağıdaki odaklanılmış soruları cevaplamaktı:

  1. Zirkonyum seramik implantların klinik başarı oranları nelerdir?
  2. Zirkonyum implantların, titanyum implantlara alternatif olarak kullanılmasını haklı çıkaracak yeterli klinik veri var mı?

            Dahil edilen çalışmaların tanımı

Tek parça implantlar

            Yazarlar implantasyondan 1 ila 2 yıl sonra implantların %98’ine ilişkin iyi osseointegrasyon bildirmişlerdir. Eksternal travma nedeniyle sadece bir implant kırıldı ve böylece ekstrakte edildi ve histolojik değerlendirmeye tabi tutuldu. Bu, ne fibröz bir tabakası olan ne de yabancı isim reaksiyonu belirtileri olan BIC’yi ortaya çıkardı.

            Üçüncü çalışma, üç farklı yüzeye sahip 831 zirkonyum implantının 5 yıllık başarı oranını değerlendirdi: kaplanmamış (UC, n=249), kaplanmış (C, n=249) ve asitle dağlanmış.

            Toplam 5 yıllık başarı oranı %95’ti, ICE implantları hem UC hem de C olanlara kıyasla önemli ölçüde daha yüksek başarı oranı gösterdi.

            Çok merkezli rastgele kontrollü bir klinik çalışma, 1 yıllık fonksiyondan sonra 20 oklüzal yüklenmemiş tek zirkonyum implantı 20 oklüzal yüklü implant ile karşılaştırmıştır.

            Genel olarak, beş implant (%12.5) erken dönemde başarısız oldu; bunların dördü diş çıkardıktan hemen sonra yerleştirildi ve üçü oklüzal olarak yüklendi. Hem oklüzal hem de oklüzal olmayan implantlar 1 yıllık yükleme sonrasında belirgin marjinal kemik kaybı gösterdi. Ancak gruplar arasındaki fark istatiksel olarak anlamlı değildi.

            Başka bir grup, birbirini izleyen iki yayında tek diş kaybı veya 3 üyeli sabit diş protezi (FDP) için tek parça zirkonyum implantlarını araştırdı. 66 tek aşamalı implant ve immediat temporizasyon ile tedavi edilen 65 hastayı içeriyordu. Yeni ekstrakte edilmiş bölgelerine beş implant (%9) yerleştirilmiş, 19’u flapless teknik kullanılarak iyileşmiş bölgelere (%27), 42’si flep eleve edilerek yerleştirilmiştir (%64). Protez restorasyonundan önce üç implant başarısız olmuş ve 1 yıl sonra kümülatif sakalım oranı %95.4 olmuştur. İmplantların ortalama 1,31mm’lik marjinal kemik kaybı (MBL) bildirilmiştir. 19 implantta (%34) en az 2mm kemik kaybı olmuş, 8 implantta (%14) 3mm’den fazla marjinal kemik kaybı olmuştur.

            İkinci yayında, 56 implantı olan toplam 28 hastada 3 ünite FDP’lerin 1 yıllık sonuçları değerlendirildi. Beş implant (%9) immediat yerleştirildi (2 tanesi flep kaldırılarak); 51 implant iyileşmiş bölgelere yerleştirildi (5 tanesi zımba tekniği ile 2 tanesi de flepless). Hemen yerleştirilen gruba ait sadece bir implant protez rekonstrüksiyonundan önce başarısız oldu ve 1 yıl sonra %98.2’lik bir sağkalım oranı ile sonuçlandı. Ortalama MBL 1 yıl sonra 1.95mm’ydi. Bununla birlikte, 10 hastada (%40) en az 2mm MBL görülürken, 7 hastada (%28) 3mm’den fazla ve 3 hastada (%12) 4mm’den fazla marjinal kemik kaybı oldu. MBL ve flep tasarımı arasında bir bağlantı bulundu. Flapless yaklaşım veya punch teknikle yerleştirilen implantlar, flep kaldırılmasından sonra yerleştirilenlerden önemli ölçüde daha fazla MBL gösterdi. Son olarak, test edilen implantların çevresindeki yüksek frekans ve radyografik kemik kaybındaki artış nedeniyle, yazarlar bu tek parça zirkonyum implant sisteminin geleneksel titanyum implant sistemlerine ve MBL açısından diğer zirkonyum implantlarına göre daha düşük performans gösterebileceği sonucuna varmıştır.

            4 yıllık klinik ve radyografik çalışmada, iyileşmiş bölgelere yerleştirilmiş 35 zirkonyum implantı olan 13 hasta değerlendirildi. Birden fazla dişin değiştirilmesi için yirmi implant kullanıldı, geri kalanı ise tek diş değişimiydi. Ancak, son muayene için sadece 28 implant bulunan 10 hasta mevcuttu. Başarı ve ağızda kalma oranları 48 ay sonra %100 olarak hesaplandı. Takip süresinin sonunda ortalama MBL 1.631mm’ydi. Maksiller implantlar, ilk yıl boyunca mandibular implantlara kıyasla anlamlı derecede daha yüksek MBL gösterdi. Son olarak, yazarlar zirkonyum implant destekli restorasyonlar etrafında minimal plak birikimi, kanama olmaması ve 3.19mm prob derinliği (PD) beklenildiğini belirtmiştir.

            Bir diğer prospektif olgu serisi, 2 yıllık bir süre sonra tek diş boşluklarına yerleştirilen 20 adet tek parça, immediat geçici zirkonyum implantların sonuçlarını değerlendirdi. Sonuçlar gözlem süresinin sonunda ortalama 1.29mm’lik ile %95 ağızda kalma ve başarı oranları gösterdi.

            Rasgele kontrollü klinik çalışma, rasgele iki gruba ayrılan 129 implant içeren 24 dişsiz hastayı içermekteydi: zirkonyum test grubu ve titanyum kontrol grubu. Gruplar arasında sağkalım oranında anlamlı bir fark bulunmamakla birlikte, %71.2’lik genel sağkalım oranı diğer zirkonyum implant çalışmalarına kıyasla düşük kabul edildi. Mandibular implantlarla ilgili olarak, titanyum grubunun sağkalım oranı %95.8 olup, zirkonyum implantları için %90.9’du. Maksiller implantların sağkalım oranları titanyum ve zirkonyum implantları için sırasıyla %71.9 ve %55’di. İstatistiksel analiz maksiller implantlar için önemli ölçüde daha yüksek başarısızlık riski göstermiştir. Ortalama MBL titanyum için 0.18mm ve kombine her iki çene için zirkonyum implantlar için 0.42mm’ydi. İki maksiller çeneye yerleştirilmiş üç zirkonyum implant kırıldı. Bu sonuç da zirkonyum implantları kullanırken maksiller diş desteği için en az dört geniş çaplı fikstür önerildi. Sonuç olarak, yazarlar diş desteği için tek parçalı zirkonyum implantların kullanılmasını tavsiye etmeden önce dikkatli olmalarını tavsiye etti.

            27 hastada tek diş değişimi için tek parça alümina ile güçlendirilmiş zirkonyum implantların klinik ve radyografik sonuçlarını belirlemek amacıyla daha yeni prospektif araştırma yapıldı. Protez rekonstrüksiyonundan önce üç implant kaybedildi. Bu nedenle, 1 yıllık takipte 24 hasta görüldü ve bu da sağkalım oranının %88.9 olduğunu gösterdi. Takipte ortalama MBL 0.77mm’ydi, sadece iki implant (%8.3) en az 2 mm kemik kaybetti. Test edilen implant sisteminin umut verici kısa vadeli sonuçlar gösterdiği ve klinik kullanıma aday gibi göründüğü sonucuna varılmıştır.

            Yakın tarihli bir başka çalışmada, 7 yıla kadar yükleme sonrasında zirkonyum tek parçalı implantlar incelendi. Bu analize 161 implant ve ortalama 5.94 yıllık takip süresi olan 71 hasta dahil edildi. Toplam sağkalım oranı%77.3 idi. Çapı (3.25mm) olan implantlar, %88.9 ve %78.6’daki 4.0 ve 5.0mm çaplı implantlara kıyasla %58.5 ile en düşük ağızda kalma oranını gösterdi. Yazarlar, araştırılan birinci kuşak zirkonyum implantların düşük genel ağızda kalma ve başarı oranları gösterdiğine karar verdiler.

İki parça implantlar

            1 yıllık yüklemeden sonra kümülatif sağkalım oranı %87 idi.

            22 hastada 16 zirkonyum implant aynı şekle sahip 15 titanyum implant ile karşılaştırıldı. Yüklemeden 2 yıl sonra hayatta kalma oranı zirkonyum ve titanyum implantlar için sırasıyla %93.3 ve %100 idi. Ortalama MBL zirkonyum için 1.48mm ve titanyum için 1.43mm idi. Yazarlar ayrıca zirkonyum implantlarının sağkalım oranının ve klinik sonuçlarının titanyum implantlara kıyasla anlamlı bir farklılık göstermediği sonucuna varmışlardır.

            74 katılımcıda 3 yıllık bir süre içinde hem bir hem de iki parçalı implantların klinik performansını geriye dönük olarak analiz edildi. Ortalama 18 aylık bir gözlem süresinden sonra 121 implant (55 bir adet ve 66 iki adet) değerlendirildi. 3 yıl sonra %96.5’lik kümülatif sağkalım oranı hesaplandı ve hayatta kalan implantlar dişlere kıyasla sondada kanama ve implant çevresinde porblama derinliğinde anlamlı derecede daha düşük kanama ile sağlıklı mukozal koşullar gösterdi.

İmplant sağkalımı

            Zirkonyum tek ve iki parçalı implantların genel sağkalım oranı, 1 yıllık fonksiyondan sonra %92’dir.

            Tartışma

            Zirkonyum implantlarının genel sağkalım oranı, 1 yıllık fonksiyondan sonra %92 idi ve çalışmalar arasında önemli bir farklılık vardı. Buna karşılık, tek kuronları destekleyen titanyum implantların genel sağkalım oranları 5 yılda %97.2 ve 10 yılda %95.2 idi. Sabit diş protezini destekleyen titanyum implantların sağkalım oranları 5 ve 10 yıl sonra sırasıyla %97.2 ve %93.1 idi.

            Toplam sağkalım oranı zirkonyum için %71.2 ve titanyum implantlar için %82.1 idi.

            Cionca, ayrıca asitle zımparalanmış bir yüzeye sahip iki parçalı bir implant sistemi için %87’lik bir iyileşme oranı bildirmiştir.

            Oliva, asitle dağlanmış zirkonyum implantlarının, basitçe pürüzlendirilip kaplanmamış veya kaplanmış implantlara kıyasla sırasıyla %92.77 ve %93.57 oranında önemli ölçüde daha yüksek sağkalım oranlarına (%97.6) sahip olduklarını belirledi.

            Tek parçalı zirkonyum implantları 12-56 ay sonra %74 ile %98 arasında sağkalım oranları göstermiş, başarı oranları 6-12 ay fonksiyon sonrası %79.6 ile %91.6 arasında değişmiştir.

            Fazla simanın titanyum implantların çevresinde sık sık ve önemli inflamatuar reaksiyonu tetiklediği kanıtlanmış. Yine de, zirkonyum implantları ile birlikte periimplantit görülme sıklığı bildirilmemiştir. Bunun zirkonyum seramiklerinin daha yüksek biyouyumluluğuna mı yoksa sadece konu üzerine yapılan çalışmaların eksikliğinden mi kaynaklandığına karar verilmesi gerekmektedir.

            Sonuçlar

            Zirkonyum oral implantlarının kullanılmasını haklı çıkarmak için yeterli uzun vadeli kanıtın bulunmamasına rağmen; zirkonyum seramikleri, metal olmayan bir implant çözümü için titanyumun alternatifi olabilir. Bununla birlikte, uzun vadeli sonuçlar elde etmek, teknik ve biyolojik komplikasyon riskini belirlemek için daha fazla klinik çalışmaya ihtiyaç vardır.

Etiketler

İlgili Makaleler

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı
Kapalı